çocuk abiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuk abiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2015 Salı

BİLİNÇLİ TÜKETİCİ MİYİZ............ah markalar..............

              Bilinçli tüketici neyi ne kadara ve niçin aldığını ve neden aldığı, ayrıca neden aldığı  yeri tercih ettiğini bilen biridir.
              Bu sebeple bilinçli tüketici önce kendi ekonomisini daha sonra esnafını daha sonra da toplumun çıkarını gözeterek hareket edendir.Mesela AVM leri ve markaları ele alalım. Bir insan düşünemez mi şu an Türkiye de perakende satış yapan markaların çoğunun üretim yeri  Çin, malezya, Tayvan gibi ülkelerdir. Markaların gözü para hırsı bürümüş, Türkiye halklarına satış yaparak kazandığı parayı ve yatırımı sırf bir kaç dolar fazla kazanmak için bu saydığım ülkelere fabrika kurup Türkiye halklarından kazandığı parayı çin ve diğer milletlere iş kapısı yapıyor. Asıl ihanet budur; madem bu insandan parayı kazanıyorsan burada fabrikanı kuracaksın ve buranın insanı çalışacak ve iş aş sahibi olacak değil mi?
               Ama tüketicilerin buna tepki olarak boykot yapması lazım bak bakalım o zaman yapabiliyorlar mı?. isimleri de gizli saklı da değil Lcw waikiki den tutun Lescon a kadar çoğu marka böyle.Bakın bir Lcw nin montunun üretim yeri etiketini okuyun çin malını satıyor...ama çoğu öyle dedim ya bunların farkında olmak ve tepki koymak için bilinçli tüketici olmak lazım.....

17 Aralık 2014 Çarşamba

FİYAT SİSTEMİ

                         Aslında fiyatlandırma çeşitlilik gösteren bir mevzudur. Çünkü bu bazen ürüne göre bazen de yere göre değişkenlik gösterebilir. Mesela  20 lira aldığın bir ürünü 39 lira fiyat koyarsın 4 lira indirim payı olur aslında bu iyi bir kar marjıdır. Ama bakarsın bulunduğun yerde kar marjı daha düşüktür o zaman onlara göre ezilirsin onun için  ayak uydurmak gerek. Sende olan bir ürünü senden daha aşağı bir fiyata sattıklarında müşteri senden çekilebilir. Tüm olumsuzlukların önüne geçebilmek için ben her ne kadar beceremezsem de  dikkatli ve güncel olmak lazım. kar marjının düşük olması (çok abartmamak şartıyla) sirkülasyonu getirir. Bu da kazancın artması ve hareketliliğin süreklilik kazanması anlamına gelir. Mesela şu an aralık ayındayız işler son iki aydır diğer senelere göre bayağı düştü yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyorum. yüzde elli(%50) kar marjına ve sabit fiyat sistemine geçeceğim. Eğer bir sirkülasyon yakalayabilirsem devam edeceğim ...

12 Ekim 2014 Pazar

MAĞAZA DA KONUM................

                       Bir kere daha anladım ki mağaza açarken en önemli olayın "yer" olması kesinlikle köşede  kuytuda değil; daha fazla kira verin ama en işlek yerde olsun. Tespitlerimle sabittir. Bir örnek vermek istiyorum geçen sene bir arkadaşım benim olduğum cadde de kırtasiye için yer baktığını söylüyordu. çok bekledi ama caddenin en işlek yerinde bir yer kiraladı. Kırtasiyesini açtı o arada cadde de iki kırtasiye vardı ve düzenleri ile müşterileri oturmuştu onların. bu ise yeni olmasına rağmen ikisini de ikiye katladı. neden çünkü yeri güzeldi yol üstü kalabalığın olduğu bir yerdi. Gözlemlemek için uğradığımda tıklım tıklımdı eski ve yılların diğer kırtasiye lerine baktığımda sadece birer  müşterileri vardı ama onun ki tıklım tıklımdı. işte mağazanın konumunun farkı budur. iş yapılmayacak bir yer olduğunda istediğin kadar ucuz kira olsun fayda vermez.....

7 Mayıs 2014 Çarşamba

ERGEN MÜŞTERİLER

                                   Başlıktan da anlaşılacağı gibi aklımda kalan ve tuhaf davranan bazı ergen müşterilerimizin davranışlarından bahsedeceğim. mesela  ergen kız; annesi ile geldiğinde ürün alma ihtimali düşüktür neden? derseniz çünkü çatışmacı bir tavır sergiliyorlar ergenler. Ve sonunda anneleri ile kavga ederek çıkıyorlar, bu durumu daha gerçekleşmeden hemen daha olayın başında tahmin edebiliyorsunuz çünkü ergen erkeklerde de bu durum mevcuttur agresif davranıyorlar. Reyonlara bakarken; ürünlere bakışı eline alıp inceleyişi dahi iticidir. Yani ürüne bakarken alıp fırlatıyormuş gibi bakıyor. Hele hele yanında birde kız arkadaşı varsa;  gör o zaman kızın nasıl davrandığını. Birisi ona bir ürünü gösterip güzel olduğunu söylediğinde  beğenmediği ürünü ağkkkkk diye ses çıkararak anlatır.  mesela yardımcı olmak adına ürün gösterdiğinizde "onu ben mi giyeceğim?" diye sanki hakaret ediyormuşsunuz gibi gelir ona.
                                   Tabii ki çok efendi ergen kızlara ve erkeklere de denk geliyorsunuz ama genelleme de az bir oranda dırlar. Onları tenzih ederek anlatıyorum. ürün fiyatlarını duyduklarında kimilerinden "ohaa" kimilerinden "çüüşş"  lafını duyabilirsiniz. Bunu genelde anne veya babaları ile beraber geldiklerinde yapıyorlar burada bu tarz konuşanlara hep aynı cevabı vermişimdir. ""sen evde büyüklerine, anne ve babana böyle mi hitap ediyorsun?"".
                                   Bunların yanında birde çok kapalı bir şekilde giyinmiş olarak gelip kabini kullanmak için izin isteyip dışarı çıktığında apayrı ve çok mini ve açık elbiselerle çıkana,bazende tam tersine denk gelirsiniz. Anlaşılacağı gibi en sevilmeyen müşteri profilidir ergenler.
NOT: Ergenlerin davranışlarına örnek olarak yukarıdaki fotoğrafı koydum verdiği pozdan ergen olduğunu anlarsınız. Fotoğraftaki dünyaca ünlü bir sanatçı (Justın Bıeber). Ama ergen işteeeeee.......

28 Mart 2014 Cuma

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 3

          Biraz uzun bir ara verdik galiba. Ama olsun siz beni bağışlarsınız bende kabul ederim olur biter değil mi ? :))))).  önceki yazımızdan devam edersek müşterinin ses çıkaramamasından yani sizi kaideye almamasından bahsetmiştik. Ama karıştırmamanız gereken bir nokta da müşteri eğer Türkçe bilmiyor ise yani turist ise onun bu davranışı normal kabul edilebilir; çünkü bir kaç kez denk geldim. Siz iletişim için bayağı uğraştıktan sonra Türkçe bilmediğini belirten bir kelime kullanır ve buda içinizi rahatlatır. :))))))). sizde yakasını bırakırsınız.  tüm bunların yanında; fazla indirim yapmanız için samimi davranan müşterilerde çıkıyor tabi ki. Ama tavsiyem her ne kadar ben beceremezsem de ticareti; dostluklarla, akrabalıklarla, aşklarla ve arkadaşlıklarla kesinlikle karıştırmamak gerekir.

12 Mart 2014 Çarşamba

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 2

           Bazı müşteriler var ki insanı dinden imandan çıkarır.:) çok mu sert oldu? Mesela müşteri içeri girer sen her zaman ki güler yüzlü halinle karşılıyorsun "hoş geldiniz" diyorsun. çıt yok seni sanki hiç duymamış veya san ki sen onunla konuşmuyorsun gibi davranır. ya da sen yoksun gibi davranır. Tabii bu arada gezmesine ve reyonlar arası turuna devam ediyor sizde takipte siniz. neyse diyorsun sineye çekip bir daha iletişime geçmeye çalışıyorsun ve "nasıl yardımcı olabilirim" diye bir daha girişimde bulunuyorsun. ama sanki duvarla konuşuyorsun sana bakmıyor bile. işte çalışanların nefret ettikleri benim ise başıma geldiği halde hemde bir kaç defa çok komik bulduğum ve o andan itibaren gülmeye başladığım bir olaydır. :))))))))))). ve bu sık sık rastlanan bir durumdur. Artık bunu o müşterinin kendini beğenmişliğine mi bağlarsınız veya görgüsüzlüğüne mi bağlarsınız sonradan görmeliğine mi bağlarsınız o karar sizin. Ama bilin böyle müşterileriniz olacaktır. :)

27 Şubat 2014 Perşembe

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI

               Bu işte her tür karakter ve yapıda insana denk gelirsiniz. Bazen bayan müşteri gelir eşinden azar işitmiş ya da sevgilisinden ayrılmış çok sinirlidir ve bu siniri bir yere çatarak boşaltacak ve bingoooo  piyango size vuruyor. siz her ne kadar  müşteridir haklıdır diye yaklaşıyorsunuz o ha bire üstünüze gelir. olmadık davranışlarda bulunur ve tüm hıncını sizden çıkarır zaten ona tahammül gösteremezseniz esnaflık yapamazsınız.  önemli olan en az hasarla olayı atlatmak :)))))))))))). Bunun dışında bazen kendini çok beğenmiş müşteri gelir. Size resmen sinek gözüyle bakar eğer biraz maddi olarak iyi ise aynı karakterdeki kişi vay halinize :)))))))))). Tabii istisna olarak erkek müşterilerden de bu tip çıkıyor ama genelikle bayanlarda daha yoğun görülüyor.  Tecrübeyle sabittir ki zengin müşteri daha çok pazarlıkçıdır. Ve tok pazarlıkçıdır. Kimisi gelir saatlerce dener sizi perişan eder bir teşekkür bile etmeden  çıkar anlıyorum bizim işimiz zaten o ama çok zahmet verip de hiç rahatsızlık duymayanlara insan sinirleniyor haliyle. gelip saatlerce duran şakalaşan insanlar da var tanımaktan memnun kaldığınız insanlar da oluyor. en azından her çeşit insan karakteri ile diyaloğunuz oluyor ve bu size tecrübe kazandırıyor.

17 Şubat 2014 Pazartesi

MAĞAZADA İADE veya DEĞİŞİM

               Sürekli başınızı ağrıtan bir durumdur(benim şahsen mağazacılığın en nefret ettiğim durumudur). insanlar sizden bir ürün alır ve bakarsın başka bir mağaza da başka bir ürün görüp bu sefer senden aldığını geri vermek istediği için sana gelir. Bir saat içinde geri gelirse müşteri eğer, iadesinde çok  itiraz etmem ama üstünden gün geçtiyse kesinlikle iade almıyorum. Hatta mağazanın kasa bölümünün müşteri tarafından görülen bir duvarına" satılan ürün iade alınmaz" diye bir yazı yazdım. Büyük mağazalarda yani markalar sorunsuz iade alıyorlar bu da küçük esnaf için kötü. Bir müşteri için kötü bir örnek teşkil ettiği için aynısını senden de bekliyor.   iyi niyetli müşterinin yanında kötü niyetliler de var ve çoğuda öyle. Kötü niyetli hangisi mesela? bir ürünü alıp giydikten sonra ya ütüleyip yada yıkayıp ütüleyip geri getirir. ya da değiştirir. birde özel bir gün için bir ürün alıp o gün için yani düğün veya sünnet gibi giyip bir kaç saat sonra onu değişime getirir ama yerine aynı ürün grubundan almaz bu sefer normal günlük giyebileceği bir ürün ile değiştirir. Giydiğini söylediğinizde yeminler sıraya dizilir ve siz idaanız dan pişman olursunuz. Ama bu sorunun önüne geçilemiyor maalesef.  

13 Şubat 2014 Perşembe

GİYİMDE REKLAM VEYA TANITIM

          Giyimde reklam yerel ve internet ortamında olması lazım yerel bazda dediğimiz olay; cadde mağazası ise arada  bir  indirim sezonlarında indirim ürünlerinin ve fiyatlarının üstünde olduğu  broşürlerin caddenin kalabalık bir yerinde halka dağıtılması. caddenin girişinde mağazanızın nerede olduğu ve ismini gösteren bir tabelanın olması avantajdır. bunun dışında arabaların geçiş yolunun üstündeki bir binanın duvarında sizin reklamnızın olması büyük bir avantajdır. internet ortamında mağazanızın adıyla bir sayfanın olması ve ürünlerinizi orada teşhir etmeniz faydalıdır ben yeni yeni yapmaya başlıyorum bunu. Bunun dışında sosyal ağları kullanabilirsiniz hatta bir site dahi açıp bu site üzerinden veya facebook hesabı üzerinden satış dahi yapabilirsiniz. Bunu çok güzel ve düzenli bir şekilde yapanlar var ve ben hala bu konu üzerinde düşünüyorum ve niye yapmıyorum diye de yeriniyorum :). http://giyimmagaza.blogspo
t.com.tr/

5 Şubat 2014 Çarşamba

MARKALARIN İBNELİKLERİ

         Biraz argo bir başlık oldu ama hak etmiyorlar da değil :) .  Varsayalım ki kornır bayii siniz marka ile anlaşıp kar marjınız, çalışma şekli, ödemeler  ile alakalı mutabakata vardınız. Geriye sezonunda mal almaya kaldı markaların hemen hepsinde ilk başladığınızda çok ilgilenip ve ilk ürün grubunu açılışa özel olması ve sizi cezbetmek için normal fiyattın yarısına verirler ne zaman ki normal sezona girdin o zaman çalışma şekillerini iyi kavramaya başlıyorsunuz. Mesela sezon başında davet ederler genelde bir kokteyl ile yeni sezonu tanıtırlar ve size davetiye gönderirler. herkes orada kendi mağazasının bütçe ve büyüklük durumuna gör sipariş geçer ve sezon başı fiyatlar tuzludur çünkü marka sizden para kazanıyordur. bir iki parti mal size satarlar buda ortalama bir mağaza için giyim olarak yaklaşık 15 20 bin lira demek  ve siz mal aldıktan sadece 20 gün sonra pat %30 indirim oldu derler buda size cazip gelecek daha önce aldığınız ürünü bu sefer %30 daha indirimli alıyorsunuz diye yükleniyorsunuz mala. Siz yükünüzü iyice aldıktan yaklaşık bir 20 gün sonra pat diye % 50 indirim oldu daha önce ilkin normal fiyata aldığınız ürünü bu sefer yarı fiyatına alabilirsiniz bu daha cazip gelecek. ve siz farkında olmadan mağazanızı olur olmaz ürünlerle tıka basa mal dolduruyorsunuz. ve son bomba sezon sonu bahanesi (daha sezon ortasındayken) depo temizleme, önceki sezon adı altında bu defa % 70 indirimle size yeni bir grup ürün daha satarlar yani zorla değil cazip geldiği için kendiniz alırsınız. çünkü örnek vermek gerekirse daha önce 10 lira aldığınız bir ürünü 3,33 liradan alacaksınız buda geçekten çok cazip. Tabii tüm bunları okurken ben sezon başında çok az mal alırım sonra şöyle böyle yaparım dediğinizi duyar gibiyim. Ama nafile ben aynısını yaptım onların uyanıklığına kendi uyanıklığımla cevap verdim yani sezon başında çok az formalite icabı mal aldım farklı gerekçeler öne sürdüm indirim olunca biraz daha tam indirim olunca yüklendim farkına varınca uyardılar       bu şekil çalışamayız dediler. devam ettim sezon başında en az bu kadar mal alman gerek dediler onu da bir şekilde atlattım gene biraz daha artırarak az mal aldım ama baktılar baş edemiyorlar kar marjımı değiştirdiler. Bende bayiliği bıraktım............

1 Şubat 2014 Cumartesi

MARKA BAYİLİĞİ

               Markaların çalışma sistemlerinden biraz bahsedelim; öncelikle marka veya şahıs firma herkesin amacı para kazanmaktır. Yani bayiliğe daha çok önem veren markalar aslında parayı bayilerinden kazanıyorlar. Bazı markalar bayiilik vermeyip kendi şubelerini kendileri açıp bayiilik vermiyorlar. Ama çoğu bayiilik veriyor bu bayiliklerin çeşitleri var. Ana bayii, korner bayii vs. vs. gibi isimler adı altında farklı çalışma sistemleri olan bayilikler vardır. Örnek vermek gerekirse ana bayilik alındığında sadece o markanın ürünlerini satabilirsiniz. başka hiç bir firmaya ait ürün bulunduramaz sınız. Kar marjı diğer bayiliklere göre biraz daha iyidir. Ama bundaki sıkıntı yanında başka ürün satamıyorsunuz; korner bayilikte öyle değil korner(kornır) bayiliğini aldığınız firmanın ürünlerini ve o firma da olmayan ürünleri başka bir firmadan bulundurabilirsiniz hatta olan ürünleri de çaktırmadan bulundurabilirsiniz çok fazla üstünde durmuyorlar. Kornır bayiliğin kar marjı ana bayilikten biraz daha düşüktür. Mesela 29,99 etiketli bir ürünü kornır bayii olsanız marka bu ürünü 17 liradan ana bayii olsanız 15 liradan size toptan satışını yapar ama o ürünü müşteri etiket fiyatına almıyor indirim istiyor yani siz muhtemelen o ürünü 25 liradan satacaksınız. Anlayacağınız kornır olsanız o üründen 8 lira  ana bayii olsanız 10 lira kazanacaksınız. Tabii ki ben burada olayı anlaşılması için basit bir dille  anlattım normalde oransal olarak telaffuz ediliyor bu kar marjları(1.80,1,50) gibi.

29 Ocak 2014 Çarşamba

KURULUŞ HİKAYEMİZ 4

              Şuan 2014 yılının ocak ayının son iki günündeyiz ve 3 ay sora birleştirilmiş mağazamızın ikinci yılını dolduracağız. 2013 senesi bizim için bereketli bir yıl olarak geçti. Ancak 2014 ten o kadar umutlu değilim niye bilmiyorum. Mağazamız iki dükkandan oluştuğu için doğal olarak iki kapısı mevcut. Kışın en soğuk iki ayında bir kapıyı kapatıp tek kapı ile idare ediyoruz. Yaptığımız ciroları her ay ve yıl sonunda detaylı olarak incelerim istisnalar dışında her yılın bir ayın cirosu bir önceki yılın aynı ayının cirosunu %10 artarak geçer. Buda her yıl % 10 büyüdüğümüzü gösterir. Eğer düzenli kayıt tutulursa gelişiminizi takip edip ona göre hareket edebilirsiniz. Bu arada iş yerimizin nakliye sorununu gidermek için 2011 yılının sonlarında opel Corsa 2006 model bir araba dahil ettik. Size küçük bir araç olarak gelebilir ama İstanbul trafiğinde gerçekten işinizi en iyi gören ve koltuklarda hesap edildiğinde çok mal alan bir araçtır. Niye araç lazım çünkü her haftanın neredeyse iki günü piyasa dan ürün alınıyordu buda 40 liradan hafta da 80 lira ediyordu nakliye araçlarının tutarı. Bir sonraki yazımda markaların çalışma sistemlerini ve bayiilik şartlarını ele alacağım.

27 Ocak 2014 Pazartesi

KURULUŞUMUZ 3

                Mağazamızın ismi JUJİ olmadan önce yani isim PİNOKYO iken yan tarafımdaki mağazayı benden ayrılan ortağım devir almıştı iki yıl çalıştırdıktan sonra başka birine devir etmişti. Oda yaklaşık 1 yıl çalıştırdıktan sonra orayı; 2012 yılının nisan ayında ben devir aldım. Aldıktan sonra; aradaki duvardan 3,5 metre genişliğinde geçiş yeri yaptırdım duvarı kırarak. yani tek mağaza olarak işletmeye başladım. Bir bölümünde çocuk bir bölümünde bay ve bayan ürünleri bulundurdum. Ancak daha sonra bayan ürünlerinde daha iyi satış yapınca bir olan  bayan eleman yerine iki bayan eleman çalıştırmaya başladık ve çocuk ürünlerini elimizden çıkarmaya karar verip hiç çocuk ürün almamaya başladık sünnet takımı ve takım elbise hariç. Bir süre sonra erkek ürünlerini bayan ürünlerinin bulunduğu bölümden alıp çocuk bölümüne yerleştirdik ve o bölüm sadece bayan oldu; diğer bölümde erkek ve çocuk bölümü oldu. Daha rahat oldu çünkü bayanlar erkeklerle yan yana olan kabinlerden rahatsız oluyorlardı.Her bölümün kendine ait kabini ve mağazaların arasında yarısından çok duvar olduğu için sıkıntı giderildi. iki mağazayı tek mağaza haline getirirken o arada dış cephe giydirmesini ve tabelayı (JUJİ) yaptırdık. Halen çocuk ürünlerinin %30' u elimizde ve aldığımız fiyata vererek elimizden çıkarmaya çalışıyoruz. 

26 Ocak 2014 Pazar

KURULUŞ HİKAYEMİZ 2

                Devam edersek; PİNOKYO ismi ile yaklaşık 2,5 yıl çalıştıktan sonra 2011 yılının ortalarında mağazamızın dış giydirmesini ve tabelasını yaptırdım. Bu arada yakında çocuktan çıkacağımı ve yetişkin giyime girmek istediğimi de düşünerek mağazanın ismini yetişkine de hitap eden ve daha önceki ortağımın kullandığı ismi yani JUJİ ismini tabelaya koydum ve mağazamızın ismi JUJİ oldu.Tabii giydirmeyi şık ahşap desenli ve ışıklı kabartma harf olarak yaptırdım. Normalde pahalıdır ama malzemeyi üreticiden alıp işçilik ücretini verdim yani bana 3500 'e mal oldu normalde bir kaç firmadan fiyat aldığımda en ucuz fiyat 5500 dü. çocuk giyimi neden bıraktığımı anlatayım; ilk başlarda cadde de tek çocuk mağazasıydım yapılan ciro dükkanın kendisine ,büyüklüğüne, yüksekliğine, konumuna göre iyiydi ama daha sonra caddenin giriş kısmına biraz uzak ama gene de etkileyen bir AVM (alışveriş merkezi) açıldı haliyle işlerimizi az da olsa etkiledi. Bu da yetmedi bir yıl sonra caddemizin hemen üst tarafına mağazama 200 metre uzaklıkta başka ve büyük bir AVM daha açıldı ve %80 çocuk markaları barındırıyordu. Haliyle işimizi etkiledi. Zarar etmedik o dönemlerde ama kazanamadık AVM lerden sonra. Bende markaların satmadığı gruplara yönelmiştim mesela çocuk abiye, çocuk klasik ve spor takım elbise, kumaş pantolon, sünnet takımları,klasik gömlek ve benzeri ürünlere yönelmiştim. Bunun yanında resmi bayramlardan önce okulları gezip 23 nisan gibi bayramlarda bir sınıfın etkinliğinin kıyafetlerini temin ediyordum.

24 Ocak 2014 Cuma

KURULUŞ HİKAYEMİZ 1

                   Biz mağaza işine; ortağımla beraber 2008 şubatın başında çocuk giyim markası Bücürük' ün bayiisi olarak başladık. 6 ay kadar bir süreden sonra ortağım benim lehime olduğunu düşünerek ve başka bir mağazası daha olduğu için  ortaklıktan kendi payını bana devrederek devir parasını bayramda(devirden 3 ay sonra bayram vardı) ödemem koşuluyla çekildi.  İlk başlarda ağır bir sorumluluk ve bu işte yeni olduğumdan;  yürütemem, başaramam diye korktum. Sonra sevdiğim bir iş tarzı ve birazda işe bağlılık gibi bazı etkenlerden dolayı işi yürütmeye başlayınca daha çok sarıldık. iki buçuk yıl bücürük markasının bayii si olarak devam ettikte sonra bayiiliği bıraktım zorunlu olarak. Bu ayrı bir yazı konusu olacak kadar uzundur başka yazımda ele alacağım markaların çalışma sistemlerini. Tabii bayii olduğumdan dolayı tabelada mağazanın ismi bücürük diye geçiyordu. Bu serüvende yedinci yıla girdik üç isim değiştirdik. şuan mağazamızın ismi   https://www.facebook.com/jujigiyim?ref=hl   dir. Bücürük markasının bayiiliğinden çıkınca tabii tabelayı değiştirmeni istiyorlar uymazsan ki uymadım marka avukatı aracılığı ile ihtar yazısı gönderiyor o zaman da ismi değiştirmek zorunda kalıyorsun benim gibi :). Daha sonra çocuk mağazasının ismi ne olabilir diye uzun bir dönem düşündükten sonra PİNOKYO ismine karar verip tabelayı öyle yaptırdım.

23 Ocak 2014 Perşembe

MAĞAZADA HIRSIZLIK

        Güvenlik mağazanın vazgeçilmezlerindendir. Mağazalarda hırsızlık çok fazla oluyor çoğu zaman farkına bile varılmaz sebebi bir güvenlik programı olmadığı zaman durum vahim olur ama fark edilmez. Çünkü bazen öyle insanlar hırsızlık yapar ki görünce gördüğün halde inanamazsınız. Bakıyorsunuz; kapalı,tesettürlü neredeyse elli yaşlarında olgun bir insan ama çok basit bir ürün çalabiliyor. tecrübeyle sabittir. İş yerinde caydırıcı bir güvenlik sistemi olması lazım. Kamera sistemi aslında çok işlevsel değildir ama caydırıcıdır.Tabii o sistem olduğunda mağazanın giriş bölümlerinde bu mağazanın kamera sistemi ile korunduğuna dair bir kaç yazı olması lazım. Maliyetli olsa da en mantıklısı çipli sistemdir. kamera sistemi yaklaşık bin beş yüz(1500) lira civarına mal edilebilir [kayıt cihazı,dört kamera ve işçilikle beraber]. Ama kameraya rağmen hırsızlık oluyor. Görsen dahi kaydı polise ver, şikayetçi ol ondan sonra bekle bir sürü formalite. Ama çipli sistem hemen sonuç verir orta boy bir mağaza için beş bin(5000) lira civarında maliyet çıkar ama ürün kapıdan çıkarken hemen öter ve sonuç verir. Aslında mantıksal olarak düşünüldüğünde her ay iki ürün çalınsa ki o kadar oluyor yirmi beş(25) liradan ayda elli(50) lira yapıyor bu en az olanıdır. Aylık 50 liradan yıllık 600 lira yapar. Varın gerisini siz düşünün

20 Ocak 2014 Pazartesi

MAĞAZA DİZAYNI

                    Dizayn basit bir şey gibi gelebilir ama asıl mağazayı oluşturan önemli bir faktördür. mesela kabinlerin yakınında yanlarında aynanın olması iyidir. Asla kabin içine ayna yaptırmayın  çünkü müşteri kendi kendine karar verir içeride ama içeride eğer ayna yoksa ürünün kendisinde nasıl durduğunu görmek için çıkıp aynaya bakacak o zaman en azından satış için ikna etme şansı doğuyor; bu ince bir detaydır ama önemlidir.bunun dışında bayan kabinlerinin yakınında sota ve kullanılmayan bir alana deri görünümlü oturmalıklar oluyor onlardan yerleştirilebilir buda müşteri ile gelen ve müşteriyi bekleyen kişilerin acele etmemesi için oturabilecekleri bir yer görevini görür. İçeride kamera varsa bayan kabinleri görmeyen bir konumda olmaları gerek buda tedirginliği,yanlış anlaşılmaları ve kaygıyı gidermek içindir. Kasa bankosu genelde çıkışa doğru olması veya çıkışa yakın bir yerde olması avantajdır.

19 Ocak 2014 Pazar

GİYİM REYONU

       Şimdi biraz da genel den bahsedelim herhangi bir konuda değil. Mağazada her zaman bir yenilik yapmak gerekir. Mesela reyonların yerlerini değiştirmek üstte asılan bir ürün grubunu başka bir reyona veya alt sıraya dizmek öndeki modeli arkadaki ile değiştirmek. Dizme şeklini değiştirmek bunlar mağazanın olmaz sa olmazlarıdır. kesinlikle hafta da en az bir defa uygulanması gereken kurallardır. değişimin sebebi her gün yeni ürün gelmediğinden sürekli uğrayan müşteriler her zaman bir ürünü veya bir ürün grubunu her zaman aynı reyonda ve hiç kıpırdamamış halde gördüğü zaman bu ürün iyi değil veya kötüdür veya bu mağaza sürekli yeni ürün getirmiyor düşüncesine kapılır. müşterinin geneli böyle düşünmeye başladığı zaman sonradan durum değişirse dahi sürekli değişiklik yapılsa da eski müşterinin tekrar kazanılması uzun bir zaman alacaktır. onun için rutin yapılması elzemdir.      http://www.cicicee.com/

18 Ocak 2014 Cumartesi

İNDİRİM

                     Bazı şeyleri insan çok geç kabulleniyor veya geç anlıyor. demek istediğim şu; genel de bir sezon bitince o sezona ait ürünler kolilenip depoya kaldırılır. Mesela kışlık veye yazlık sezona ait ürünler sezon bitimine yakın toplanır. Ama bunun yerine zamanında gerekirse %50 indirim yapılarak elden çıkarılıp o sezona ait ürünlerin elden çıkarılıp temizlenmesi en mantıklısı olur buradaki mantık şudur hem eski sezona ait ürün elde kalmaz hemde bir ürünü koliye koyup altı ay bekletip tekrar çıkarmaktan sa zararına da olsa sezon sonunda elden çıkarılması ve o parayla yeni sezona ait ürün alınması daha uygun ve daha mantıklı olur.Tabii ben bunu biraz geç algıladım daha doğrusu alışımın altına ürün satmayı çok geç yani 6 yıl geçtikten sonra anlayıp kabullendim.

17 Ocak 2014 Cuma

MODA

                   Moda, trend veya adına her ne diyorsanız; bunu takip etmek lazım. Çünkü takip edilmezse piyasa veya etrafınızdaki diğer mağazalarla rekabet etme şansınız kalmaz. Mesela her sene bir şey çok satar bu; bazen bir yelek bazen bir şalvar bazen bir penye de olsa etek olur bazende bir üst olur o sene getireceğin ürünleri ona göre ayarlamak gerekir. Her sene bir renk veya bir desen moda olur onu takip edip bilmek gerek. Çünkü moda olan rengin pantolonu ,eteği üsttü her şeyi çıkıyor. mağazaya toptan ürün alındığında alınan pantolonların ve üstlerin ayrı ayrı yerden alınmasına rağmen BİRBİRİYLE UYUMLU olması gerekmektedir.Bazen kendi inandıklarımız dan moda anlamında diyorum vazgeçmemiz gerek her fikre açık olmak gerek. Mesela ben eskiden ürün alırken beyaz rengi çabuk kirlenir kim giyer diye fazla almıyordum ama tam tersi çıktı yazın en çok satan renk beyazdır.Bir örnek daha vermek gerekirse bayanların son zamanlarda tercih ettiği ve moda olan o naylon çizmeleri ben ayakkabıcı olsaydım asla bulundurmaz dım niye ? çünkü eskiden bizim Anadolu da onları ahır temizleme ve halen her yerde belediye çalışanlarının kanal ve kanalizasyon işlerinde giydikleri çizmenin birebir aynısı. Onun için ön yargılarımızdan kurtulup yeniliklere açık olmak gerek.  http://blog.pembeseker.com.tr/,  http://giyimmagaza.blogspot.com/