marka bayiliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
marka bayiliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2015 Salı

BİLİNÇLİ TÜKETİCİ MİYİZ............ah markalar..............

              Bilinçli tüketici neyi ne kadara ve niçin aldığını ve neden aldığı, ayrıca neden aldığı  yeri tercih ettiğini bilen biridir.
              Bu sebeple bilinçli tüketici önce kendi ekonomisini daha sonra esnafını daha sonra da toplumun çıkarını gözeterek hareket edendir.Mesela AVM leri ve markaları ele alalım. Bir insan düşünemez mi şu an Türkiye de perakende satış yapan markaların çoğunun üretim yeri  Çin, malezya, Tayvan gibi ülkelerdir. Markaların gözü para hırsı bürümüş, Türkiye halklarına satış yaparak kazandığı parayı ve yatırımı sırf bir kaç dolar fazla kazanmak için bu saydığım ülkelere fabrika kurup Türkiye halklarından kazandığı parayı çin ve diğer milletlere iş kapısı yapıyor. Asıl ihanet budur; madem bu insandan parayı kazanıyorsan burada fabrikanı kuracaksın ve buranın insanı çalışacak ve iş aş sahibi olacak değil mi?
               Ama tüketicilerin buna tepki olarak boykot yapması lazım bak bakalım o zaman yapabiliyorlar mı?. isimleri de gizli saklı da değil Lcw waikiki den tutun Lescon a kadar çoğu marka böyle.Bakın bir Lcw nin montunun üretim yeri etiketini okuyun çin malını satıyor...ama çoğu öyle dedim ya bunların farkında olmak ve tepki koymak için bilinçli tüketici olmak lazım.....

17 Aralık 2014 Çarşamba

FİYAT SİSTEMİ

                         Aslında fiyatlandırma çeşitlilik gösteren bir mevzudur. Çünkü bu bazen ürüne göre bazen de yere göre değişkenlik gösterebilir. Mesela  20 lira aldığın bir ürünü 39 lira fiyat koyarsın 4 lira indirim payı olur aslında bu iyi bir kar marjıdır. Ama bakarsın bulunduğun yerde kar marjı daha düşüktür o zaman onlara göre ezilirsin onun için  ayak uydurmak gerek. Sende olan bir ürünü senden daha aşağı bir fiyata sattıklarında müşteri senden çekilebilir. Tüm olumsuzlukların önüne geçebilmek için ben her ne kadar beceremezsem de  dikkatli ve güncel olmak lazım. kar marjının düşük olması (çok abartmamak şartıyla) sirkülasyonu getirir. Bu da kazancın artması ve hareketliliğin süreklilik kazanması anlamına gelir. Mesela şu an aralık ayındayız işler son iki aydır diğer senelere göre bayağı düştü yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyorum. yüzde elli(%50) kar marjına ve sabit fiyat sistemine geçeceğim. Eğer bir sirkülasyon yakalayabilirsem devam edeceğim ...

12 Ekim 2014 Pazar

MAĞAZA DA KONUM................

                       Bir kere daha anladım ki mağaza açarken en önemli olayın "yer" olması kesinlikle köşede  kuytuda değil; daha fazla kira verin ama en işlek yerde olsun. Tespitlerimle sabittir. Bir örnek vermek istiyorum geçen sene bir arkadaşım benim olduğum cadde de kırtasiye için yer baktığını söylüyordu. çok bekledi ama caddenin en işlek yerinde bir yer kiraladı. Kırtasiyesini açtı o arada cadde de iki kırtasiye vardı ve düzenleri ile müşterileri oturmuştu onların. bu ise yeni olmasına rağmen ikisini de ikiye katladı. neden çünkü yeri güzeldi yol üstü kalabalığın olduğu bir yerdi. Gözlemlemek için uğradığımda tıklım tıklımdı eski ve yılların diğer kırtasiye lerine baktığımda sadece birer  müşterileri vardı ama onun ki tıklım tıklımdı. işte mağazanın konumunun farkı budur. iş yapılmayacak bir yer olduğunda istediğin kadar ucuz kira olsun fayda vermez.....

16 Temmuz 2014 Çarşamba

İŞ TAKİBİ

                            Eğer düzgün bir ciro yapılmak isteniliyorsa ki amaç zaten odur hiç bir zaman yılmamak üşenmemek ve takibi bırakmamak gerek. İş takibi dediğim olay ayda bir ürün almak yerine haftalık ama azar azar almak lazım. çünkü bakıyorsun yeni bir ürün trend olmuş ve sen onu zamanında bulundurman gerek yoksa herkes giydikten sonra getirildiğinde çok da anlam ifade etmiyor ayrıca müşterinin gözünde takip edilmesi ve sürekli uğranılması gereken bir mağaza olarak yer edinemezsiniz. Her ne kadar bu bildiğim püf noktaları kendim her zaman uygulayamaz sam da kesinlikle uyulması zaruri olan durumlardır. 

28 Mart 2014 Cuma

MÜŞTERİ DAVRANIŞLARI 3

          Biraz uzun bir ara verdik galiba. Ama olsun siz beni bağışlarsınız bende kabul ederim olur biter değil mi ? :))))).  önceki yazımızdan devam edersek müşterinin ses çıkaramamasından yani sizi kaideye almamasından bahsetmiştik. Ama karıştırmamanız gereken bir nokta da müşteri eğer Türkçe bilmiyor ise yani turist ise onun bu davranışı normal kabul edilebilir; çünkü bir kaç kez denk geldim. Siz iletişim için bayağı uğraştıktan sonra Türkçe bilmediğini belirten bir kelime kullanır ve buda içinizi rahatlatır. :))))))). sizde yakasını bırakırsınız.  tüm bunların yanında; fazla indirim yapmanız için samimi davranan müşterilerde çıkıyor tabi ki. Ama tavsiyem her ne kadar ben beceremezsem de ticareti; dostluklarla, akrabalıklarla, aşklarla ve arkadaşlıklarla kesinlikle karıştırmamak gerekir.

17 Şubat 2014 Pazartesi

MAĞAZADA İADE veya DEĞİŞİM

               Sürekli başınızı ağrıtan bir durumdur(benim şahsen mağazacılığın en nefret ettiğim durumudur). insanlar sizden bir ürün alır ve bakarsın başka bir mağaza da başka bir ürün görüp bu sefer senden aldığını geri vermek istediği için sana gelir. Bir saat içinde geri gelirse müşteri eğer, iadesinde çok  itiraz etmem ama üstünden gün geçtiyse kesinlikle iade almıyorum. Hatta mağazanın kasa bölümünün müşteri tarafından görülen bir duvarına" satılan ürün iade alınmaz" diye bir yazı yazdım. Büyük mağazalarda yani markalar sorunsuz iade alıyorlar bu da küçük esnaf için kötü. Bir müşteri için kötü bir örnek teşkil ettiği için aynısını senden de bekliyor.   iyi niyetli müşterinin yanında kötü niyetliler de var ve çoğuda öyle. Kötü niyetli hangisi mesela? bir ürünü alıp giydikten sonra ya ütüleyip yada yıkayıp ütüleyip geri getirir. ya da değiştirir. birde özel bir gün için bir ürün alıp o gün için yani düğün veya sünnet gibi giyip bir kaç saat sonra onu değişime getirir ama yerine aynı ürün grubundan almaz bu sefer normal günlük giyebileceği bir ürün ile değiştirir. Giydiğini söylediğinizde yeminler sıraya dizilir ve siz idaanız dan pişman olursunuz. Ama bu sorunun önüne geçilemiyor maalesef.  

5 Şubat 2014 Çarşamba

MARKALARIN İBNELİKLERİ

         Biraz argo bir başlık oldu ama hak etmiyorlar da değil :) .  Varsayalım ki kornır bayii siniz marka ile anlaşıp kar marjınız, çalışma şekli, ödemeler  ile alakalı mutabakata vardınız. Geriye sezonunda mal almaya kaldı markaların hemen hepsinde ilk başladığınızda çok ilgilenip ve ilk ürün grubunu açılışa özel olması ve sizi cezbetmek için normal fiyattın yarısına verirler ne zaman ki normal sezona girdin o zaman çalışma şekillerini iyi kavramaya başlıyorsunuz. Mesela sezon başında davet ederler genelde bir kokteyl ile yeni sezonu tanıtırlar ve size davetiye gönderirler. herkes orada kendi mağazasının bütçe ve büyüklük durumuna gör sipariş geçer ve sezon başı fiyatlar tuzludur çünkü marka sizden para kazanıyordur. bir iki parti mal size satarlar buda ortalama bir mağaza için giyim olarak yaklaşık 15 20 bin lira demek  ve siz mal aldıktan sadece 20 gün sonra pat %30 indirim oldu derler buda size cazip gelecek daha önce aldığınız ürünü bu sefer %30 daha indirimli alıyorsunuz diye yükleniyorsunuz mala. Siz yükünüzü iyice aldıktan yaklaşık bir 20 gün sonra pat diye % 50 indirim oldu daha önce ilkin normal fiyata aldığınız ürünü bu sefer yarı fiyatına alabilirsiniz bu daha cazip gelecek. ve siz farkında olmadan mağazanızı olur olmaz ürünlerle tıka basa mal dolduruyorsunuz. ve son bomba sezon sonu bahanesi (daha sezon ortasındayken) depo temizleme, önceki sezon adı altında bu defa % 70 indirimle size yeni bir grup ürün daha satarlar yani zorla değil cazip geldiği için kendiniz alırsınız. çünkü örnek vermek gerekirse daha önce 10 lira aldığınız bir ürünü 3,33 liradan alacaksınız buda geçekten çok cazip. Tabii tüm bunları okurken ben sezon başında çok az mal alırım sonra şöyle böyle yaparım dediğinizi duyar gibiyim. Ama nafile ben aynısını yaptım onların uyanıklığına kendi uyanıklığımla cevap verdim yani sezon başında çok az formalite icabı mal aldım farklı gerekçeler öne sürdüm indirim olunca biraz daha tam indirim olunca yüklendim farkına varınca uyardılar       bu şekil çalışamayız dediler. devam ettim sezon başında en az bu kadar mal alman gerek dediler onu da bir şekilde atlattım gene biraz daha artırarak az mal aldım ama baktılar baş edemiyorlar kar marjımı değiştirdiler. Bende bayiliği bıraktım............

1 Şubat 2014 Cumartesi

MARKA BAYİLİĞİ

               Markaların çalışma sistemlerinden biraz bahsedelim; öncelikle marka veya şahıs firma herkesin amacı para kazanmaktır. Yani bayiliğe daha çok önem veren markalar aslında parayı bayilerinden kazanıyorlar. Bazı markalar bayiilik vermeyip kendi şubelerini kendileri açıp bayiilik vermiyorlar. Ama çoğu bayiilik veriyor bu bayiliklerin çeşitleri var. Ana bayii, korner bayii vs. vs. gibi isimler adı altında farklı çalışma sistemleri olan bayilikler vardır. Örnek vermek gerekirse ana bayilik alındığında sadece o markanın ürünlerini satabilirsiniz. başka hiç bir firmaya ait ürün bulunduramaz sınız. Kar marjı diğer bayiliklere göre biraz daha iyidir. Ama bundaki sıkıntı yanında başka ürün satamıyorsunuz; korner bayilikte öyle değil korner(kornır) bayiliğini aldığınız firmanın ürünlerini ve o firma da olmayan ürünleri başka bir firmadan bulundurabilirsiniz hatta olan ürünleri de çaktırmadan bulundurabilirsiniz çok fazla üstünde durmuyorlar. Kornır bayiliğin kar marjı ana bayilikten biraz daha düşüktür. Mesela 29,99 etiketli bir ürünü kornır bayii olsanız marka bu ürünü 17 liradan ana bayii olsanız 15 liradan size toptan satışını yapar ama o ürünü müşteri etiket fiyatına almıyor indirim istiyor yani siz muhtemelen o ürünü 25 liradan satacaksınız. Anlayacağınız kornır olsanız o üründen 8 lira  ana bayii olsanız 10 lira kazanacaksınız. Tabii ki ben burada olayı anlaşılması için basit bir dille  anlattım normalde oransal olarak telaffuz ediliyor bu kar marjları(1.80,1,50) gibi.