moda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
moda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Kasım 2015 Salı

YİNE KIŞ YİNE SOĞUK

                  Kış sezonunu donarak ve hastalanarak geçirmek istemiyorsanız bir kaban veya mont almalısınız. Şaka bir yana mont alırken şık durmasını istiyorsanız vücudunuzla uyumlu renk desen ve uzunlukta mont seçmeniz gerekmektedir. mesela; kısa ve yapılı bayanların kesinlikle uzun tarzı kabanları tercih etmemeleri gerekir. Kilolu bayanların orta uzunlukta ya da sadece basenleri kapatan modelleri tercih etmeleri şık görünmeleri açısından önemlidir. Ayrıca ürün alırken ona kilo saklama ya da kiloyu kamufle etme düşüncesi ile bakarsanız şık  olmak yerine tersi bir görüntü ortaya çıkar. Kabanda bilinenin aksine açık renkler de tercih edebilirsiniz. yeter ki yüzünüze ve bedeninize uyan bir renk olsun kışın dış giysiler de çok sorun değildir. kaşelerde kırmızı krem renkleri o yüzden şık durur.
                 Derilerde ise bordo favorimdir. Kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.....

22 Kasım 2014 Cumartesi

BU SENE RANDOM YIKAMALI KOTLAR ÇOK MODDA

                              Evet bu sene bayanlarda jeans olarak random yada kar yıkama bazı üreticilerin ise havlu yıkama dedikleri yıkamada renklendirilen pantolon modellerin çok revaçta olduğu bir gerçek. Kışın soğuk günlerini yaşadığımız bu günlerde hala bilek pantolon tercih edilmesi şaşırtıcı olsa da botlarla iyi bir uyum sağlayacağı da su götürmez bir gerçektir. kilolu bayanların tercihi bu tarz pantolonlarda her zaman kül rengi dediğimiz fümeye yakın bir renk  olması  zarif gösteriyor olmasıdır. Kabanlarda ise bu sene hem kaşe hemde kaşeye yakın kumaşlarda bol dediğimiz salaş bir şapkaya sahip etnik renklerden oluşan kabanlardır. Desenler farklı ve bazen bol ve kalın çizgiler popüler tarzlardır. Alt olarak kesinlikle tercih triko tarzı ve bol şekilli taytlar seçilmelidir......

17 Şubat 2014 Pazartesi

MAĞAZADA İADE veya DEĞİŞİM

               Sürekli başınızı ağrıtan bir durumdur(benim şahsen mağazacılığın en nefret ettiğim durumudur). insanlar sizden bir ürün alır ve bakarsın başka bir mağaza da başka bir ürün görüp bu sefer senden aldığını geri vermek istediği için sana gelir. Bir saat içinde geri gelirse müşteri eğer, iadesinde çok  itiraz etmem ama üstünden gün geçtiyse kesinlikle iade almıyorum. Hatta mağazanın kasa bölümünün müşteri tarafından görülen bir duvarına" satılan ürün iade alınmaz" diye bir yazı yazdım. Büyük mağazalarda yani markalar sorunsuz iade alıyorlar bu da küçük esnaf için kötü. Bir müşteri için kötü bir örnek teşkil ettiği için aynısını senden de bekliyor.   iyi niyetli müşterinin yanında kötü niyetliler de var ve çoğuda öyle. Kötü niyetli hangisi mesela? bir ürünü alıp giydikten sonra ya ütüleyip yada yıkayıp ütüleyip geri getirir. ya da değiştirir. birde özel bir gün için bir ürün alıp o gün için yani düğün veya sünnet gibi giyip bir kaç saat sonra onu değişime getirir ama yerine aynı ürün grubundan almaz bu sefer normal günlük giyebileceği bir ürün ile değiştirir. Giydiğini söylediğinizde yeminler sıraya dizilir ve siz idaanız dan pişman olursunuz. Ama bu sorunun önüne geçilemiyor maalesef.  

13 Şubat 2014 Perşembe

GİYİMDE REKLAM VEYA TANITIM

          Giyimde reklam yerel ve internet ortamında olması lazım yerel bazda dediğimiz olay; cadde mağazası ise arada  bir  indirim sezonlarında indirim ürünlerinin ve fiyatlarının üstünde olduğu  broşürlerin caddenin kalabalık bir yerinde halka dağıtılması. caddenin girişinde mağazanızın nerede olduğu ve ismini gösteren bir tabelanın olması avantajdır. bunun dışında arabaların geçiş yolunun üstündeki bir binanın duvarında sizin reklamnızın olması büyük bir avantajdır. internet ortamında mağazanızın adıyla bir sayfanın olması ve ürünlerinizi orada teşhir etmeniz faydalıdır ben yeni yeni yapmaya başlıyorum bunu. Bunun dışında sosyal ağları kullanabilirsiniz hatta bir site dahi açıp bu site üzerinden veya facebook hesabı üzerinden satış dahi yapabilirsiniz. Bunu çok güzel ve düzenli bir şekilde yapanlar var ve ben hala bu konu üzerinde düşünüyorum ve niye yapmıyorum diye de yeriniyorum :). http://giyimmagaza.blogspo
t.com.tr/

8 Şubat 2014 Cumartesi

MARKALARIN ÇALIŞMA SİSTEMLERİ 2

            Markaların çalışma sistemleri ile alakalı kendim yaşadığım deneyim üzerinden örnek vererek bir önceki yazımızda dile getirdik. Aslında çoğu markaların çalışma sistemleri hemen hemen aynıdır. Tabi bunun yanında bayilikten önce şart olarak teminat isteyen, sizin üzerinizde kayıtlı bir emlağın ipotekini isteyen markalar da çoktur. ben kendi alanım olan giyim ile alakalı bir markanın çocuk giyimi(Bücürük)  olan bir markanın çalışma sistemini gördüğüm için anlattım. Markanın  bir süre bayiisi olarak çalıştıktan sonra bayilikten çıktım ve sonra kendi yoluma devam ettim.Bu markanın bana faydası yeni açıldığım için kısa sürede tanınmama sebep oldu avantajım oydu. Ama bazı markalar var ki bırakırsan iş yapamazsın atıyorum bir spor ayakkabı markasının bayisi oldunuz örneğin Lescon bayisi oldunuz ve onun ürünlerini ayakkabılarını satıyorsunuz. insanlar siz marka sattığınız için size gelirler ama markayı bırakıp ismi cismi belli olmayan bir markanın ayakkabısını satarsanız kimse sizden alışveriş yapmaz en azından cironuz çok düşük olur. onun için bazı markaların bayiliği sayesinde varsınız. o zamanda markanın sayesinde varsınız bırakma şansınız yok giyimde bırakabilirsiniz ama spor mağazası işletirseniz bırakma şansınız yok ancak başka markaya geçersiniz. Tabii her marka kolay bayilik vermez. Bayilik şartları olan markalar vardır. mesela bazıları bayilik bedeli para alırlar bir sefere mahsus hemde yüksek miktarda, her markanın farklı bayilik şartı vardır ama genelde ise şartları şunlardır. mağazanın büyüklüğünün belli bir büyüklükte olmasını şart koşarlar. Ana bayiliklerde kendileri gelip ürünü yerleştirip; reyonu ve dizaynı kendileri düzenlerler. Bahsettiğim spor markaları banka teminatı isterler yoksa yukarıda anlattığım gibi daire veya başka bir emlağın ipotekini alırlar. onuda size vadeli ürün verdikleri için eğer bir yanlış yaparsanız diye karşılığında onu koz olarak tutarlar.

5 Şubat 2014 Çarşamba

MARKALARIN İBNELİKLERİ

         Biraz argo bir başlık oldu ama hak etmiyorlar da değil :) .  Varsayalım ki kornır bayii siniz marka ile anlaşıp kar marjınız, çalışma şekli, ödemeler  ile alakalı mutabakata vardınız. Geriye sezonunda mal almaya kaldı markaların hemen hepsinde ilk başladığınızda çok ilgilenip ve ilk ürün grubunu açılışa özel olması ve sizi cezbetmek için normal fiyattın yarısına verirler ne zaman ki normal sezona girdin o zaman çalışma şekillerini iyi kavramaya başlıyorsunuz. Mesela sezon başında davet ederler genelde bir kokteyl ile yeni sezonu tanıtırlar ve size davetiye gönderirler. herkes orada kendi mağazasının bütçe ve büyüklük durumuna gör sipariş geçer ve sezon başı fiyatlar tuzludur çünkü marka sizden para kazanıyordur. bir iki parti mal size satarlar buda ortalama bir mağaza için giyim olarak yaklaşık 15 20 bin lira demek  ve siz mal aldıktan sadece 20 gün sonra pat %30 indirim oldu derler buda size cazip gelecek daha önce aldığınız ürünü bu sefer %30 daha indirimli alıyorsunuz diye yükleniyorsunuz mala. Siz yükünüzü iyice aldıktan yaklaşık bir 20 gün sonra pat diye % 50 indirim oldu daha önce ilkin normal fiyata aldığınız ürünü bu sefer yarı fiyatına alabilirsiniz bu daha cazip gelecek. ve siz farkında olmadan mağazanızı olur olmaz ürünlerle tıka basa mal dolduruyorsunuz. ve son bomba sezon sonu bahanesi (daha sezon ortasındayken) depo temizleme, önceki sezon adı altında bu defa % 70 indirimle size yeni bir grup ürün daha satarlar yani zorla değil cazip geldiği için kendiniz alırsınız. çünkü örnek vermek gerekirse daha önce 10 lira aldığınız bir ürünü 3,33 liradan alacaksınız buda geçekten çok cazip. Tabii tüm bunları okurken ben sezon başında çok az mal alırım sonra şöyle böyle yaparım dediğinizi duyar gibiyim. Ama nafile ben aynısını yaptım onların uyanıklığına kendi uyanıklığımla cevap verdim yani sezon başında çok az formalite icabı mal aldım farklı gerekçeler öne sürdüm indirim olunca biraz daha tam indirim olunca yüklendim farkına varınca uyardılar       bu şekil çalışamayız dediler. devam ettim sezon başında en az bu kadar mal alman gerek dediler onu da bir şekilde atlattım gene biraz daha artırarak az mal aldım ama baktılar baş edemiyorlar kar marjımı değiştirdiler. Bende bayiliği bıraktım............

1 Şubat 2014 Cumartesi

MARKA BAYİLİĞİ

               Markaların çalışma sistemlerinden biraz bahsedelim; öncelikle marka veya şahıs firma herkesin amacı para kazanmaktır. Yani bayiliğe daha çok önem veren markalar aslında parayı bayilerinden kazanıyorlar. Bazı markalar bayiilik vermeyip kendi şubelerini kendileri açıp bayiilik vermiyorlar. Ama çoğu bayiilik veriyor bu bayiliklerin çeşitleri var. Ana bayii, korner bayii vs. vs. gibi isimler adı altında farklı çalışma sistemleri olan bayilikler vardır. Örnek vermek gerekirse ana bayilik alındığında sadece o markanın ürünlerini satabilirsiniz. başka hiç bir firmaya ait ürün bulunduramaz sınız. Kar marjı diğer bayiliklere göre biraz daha iyidir. Ama bundaki sıkıntı yanında başka ürün satamıyorsunuz; korner bayilikte öyle değil korner(kornır) bayiliğini aldığınız firmanın ürünlerini ve o firma da olmayan ürünleri başka bir firmadan bulundurabilirsiniz hatta olan ürünleri de çaktırmadan bulundurabilirsiniz çok fazla üstünde durmuyorlar. Kornır bayiliğin kar marjı ana bayilikten biraz daha düşüktür. Mesela 29,99 etiketli bir ürünü kornır bayii olsanız marka bu ürünü 17 liradan ana bayii olsanız 15 liradan size toptan satışını yapar ama o ürünü müşteri etiket fiyatına almıyor indirim istiyor yani siz muhtemelen o ürünü 25 liradan satacaksınız. Anlayacağınız kornır olsanız o üründen 8 lira  ana bayii olsanız 10 lira kazanacaksınız. Tabii ki ben burada olayı anlaşılması için basit bir dille  anlattım normalde oransal olarak telaffuz ediliyor bu kar marjları(1.80,1,50) gibi.

29 Ocak 2014 Çarşamba

KURULUŞ HİKAYEMİZ 4

              Şuan 2014 yılının ocak ayının son iki günündeyiz ve 3 ay sora birleştirilmiş mağazamızın ikinci yılını dolduracağız. 2013 senesi bizim için bereketli bir yıl olarak geçti. Ancak 2014 ten o kadar umutlu değilim niye bilmiyorum. Mağazamız iki dükkandan oluştuğu için doğal olarak iki kapısı mevcut. Kışın en soğuk iki ayında bir kapıyı kapatıp tek kapı ile idare ediyoruz. Yaptığımız ciroları her ay ve yıl sonunda detaylı olarak incelerim istisnalar dışında her yılın bir ayın cirosu bir önceki yılın aynı ayının cirosunu %10 artarak geçer. Buda her yıl % 10 büyüdüğümüzü gösterir. Eğer düzenli kayıt tutulursa gelişiminizi takip edip ona göre hareket edebilirsiniz. Bu arada iş yerimizin nakliye sorununu gidermek için 2011 yılının sonlarında opel Corsa 2006 model bir araba dahil ettik. Size küçük bir araç olarak gelebilir ama İstanbul trafiğinde gerçekten işinizi en iyi gören ve koltuklarda hesap edildiğinde çok mal alan bir araçtır. Niye araç lazım çünkü her haftanın neredeyse iki günü piyasa dan ürün alınıyordu buda 40 liradan hafta da 80 lira ediyordu nakliye araçlarının tutarı. Bir sonraki yazımda markaların çalışma sistemlerini ve bayiilik şartlarını ele alacağım.

27 Ocak 2014 Pazartesi

KURULUŞUMUZ 3

                Mağazamızın ismi JUJİ olmadan önce yani isim PİNOKYO iken yan tarafımdaki mağazayı benden ayrılan ortağım devir almıştı iki yıl çalıştırdıktan sonra başka birine devir etmişti. Oda yaklaşık 1 yıl çalıştırdıktan sonra orayı; 2012 yılının nisan ayında ben devir aldım. Aldıktan sonra; aradaki duvardan 3,5 metre genişliğinde geçiş yeri yaptırdım duvarı kırarak. yani tek mağaza olarak işletmeye başladım. Bir bölümünde çocuk bir bölümünde bay ve bayan ürünleri bulundurdum. Ancak daha sonra bayan ürünlerinde daha iyi satış yapınca bir olan  bayan eleman yerine iki bayan eleman çalıştırmaya başladık ve çocuk ürünlerini elimizden çıkarmaya karar verip hiç çocuk ürün almamaya başladık sünnet takımı ve takım elbise hariç. Bir süre sonra erkek ürünlerini bayan ürünlerinin bulunduğu bölümden alıp çocuk bölümüne yerleştirdik ve o bölüm sadece bayan oldu; diğer bölümde erkek ve çocuk bölümü oldu. Daha rahat oldu çünkü bayanlar erkeklerle yan yana olan kabinlerden rahatsız oluyorlardı.Her bölümün kendine ait kabini ve mağazaların arasında yarısından çok duvar olduğu için sıkıntı giderildi. iki mağazayı tek mağaza haline getirirken o arada dış cephe giydirmesini ve tabelayı (JUJİ) yaptırdık. Halen çocuk ürünlerinin %30' u elimizde ve aldığımız fiyata vererek elimizden çıkarmaya çalışıyoruz. 

26 Ocak 2014 Pazar

KURULUŞ HİKAYEMİZ 2

                Devam edersek; PİNOKYO ismi ile yaklaşık 2,5 yıl çalıştıktan sonra 2011 yılının ortalarında mağazamızın dış giydirmesini ve tabelasını yaptırdım. Bu arada yakında çocuktan çıkacağımı ve yetişkin giyime girmek istediğimi de düşünerek mağazanın ismini yetişkine de hitap eden ve daha önceki ortağımın kullandığı ismi yani JUJİ ismini tabelaya koydum ve mağazamızın ismi JUJİ oldu.Tabii giydirmeyi şık ahşap desenli ve ışıklı kabartma harf olarak yaptırdım. Normalde pahalıdır ama malzemeyi üreticiden alıp işçilik ücretini verdim yani bana 3500 'e mal oldu normalde bir kaç firmadan fiyat aldığımda en ucuz fiyat 5500 dü. çocuk giyimi neden bıraktığımı anlatayım; ilk başlarda cadde de tek çocuk mağazasıydım yapılan ciro dükkanın kendisine ,büyüklüğüne, yüksekliğine, konumuna göre iyiydi ama daha sonra caddenin giriş kısmına biraz uzak ama gene de etkileyen bir AVM (alışveriş merkezi) açıldı haliyle işlerimizi az da olsa etkiledi. Bu da yetmedi bir yıl sonra caddemizin hemen üst tarafına mağazama 200 metre uzaklıkta başka ve büyük bir AVM daha açıldı ve %80 çocuk markaları barındırıyordu. Haliyle işimizi etkiledi. Zarar etmedik o dönemlerde ama kazanamadık AVM lerden sonra. Bende markaların satmadığı gruplara yönelmiştim mesela çocuk abiye, çocuk klasik ve spor takım elbise, kumaş pantolon, sünnet takımları,klasik gömlek ve benzeri ürünlere yönelmiştim. Bunun yanında resmi bayramlardan önce okulları gezip 23 nisan gibi bayramlarda bir sınıfın etkinliğinin kıyafetlerini temin ediyordum.

23 Ocak 2014 Perşembe

MAĞAZADA HIRSIZLIK

        Güvenlik mağazanın vazgeçilmezlerindendir. Mağazalarda hırsızlık çok fazla oluyor çoğu zaman farkına bile varılmaz sebebi bir güvenlik programı olmadığı zaman durum vahim olur ama fark edilmez. Çünkü bazen öyle insanlar hırsızlık yapar ki görünce gördüğün halde inanamazsınız. Bakıyorsunuz; kapalı,tesettürlü neredeyse elli yaşlarında olgun bir insan ama çok basit bir ürün çalabiliyor. tecrübeyle sabittir. İş yerinde caydırıcı bir güvenlik sistemi olması lazım. Kamera sistemi aslında çok işlevsel değildir ama caydırıcıdır.Tabii o sistem olduğunda mağazanın giriş bölümlerinde bu mağazanın kamera sistemi ile korunduğuna dair bir kaç yazı olması lazım. Maliyetli olsa da en mantıklısı çipli sistemdir. kamera sistemi yaklaşık bin beş yüz(1500) lira civarına mal edilebilir [kayıt cihazı,dört kamera ve işçilikle beraber]. Ama kameraya rağmen hırsızlık oluyor. Görsen dahi kaydı polise ver, şikayetçi ol ondan sonra bekle bir sürü formalite. Ama çipli sistem hemen sonuç verir orta boy bir mağaza için beş bin(5000) lira civarında maliyet çıkar ama ürün kapıdan çıkarken hemen öter ve sonuç verir. Aslında mantıksal olarak düşünüldüğünde her ay iki ürün çalınsa ki o kadar oluyor yirmi beş(25) liradan ayda elli(50) lira yapıyor bu en az olanıdır. Aylık 50 liradan yıllık 600 lira yapar. Varın gerisini siz düşünün

20 Ocak 2014 Pazartesi

MAĞAZA DİZAYNI

                    Dizayn basit bir şey gibi gelebilir ama asıl mağazayı oluşturan önemli bir faktördür. mesela kabinlerin yakınında yanlarında aynanın olması iyidir. Asla kabin içine ayna yaptırmayın  çünkü müşteri kendi kendine karar verir içeride ama içeride eğer ayna yoksa ürünün kendisinde nasıl durduğunu görmek için çıkıp aynaya bakacak o zaman en azından satış için ikna etme şansı doğuyor; bu ince bir detaydır ama önemlidir.bunun dışında bayan kabinlerinin yakınında sota ve kullanılmayan bir alana deri görünümlü oturmalıklar oluyor onlardan yerleştirilebilir buda müşteri ile gelen ve müşteriyi bekleyen kişilerin acele etmemesi için oturabilecekleri bir yer görevini görür. İçeride kamera varsa bayan kabinleri görmeyen bir konumda olmaları gerek buda tedirginliği,yanlış anlaşılmaları ve kaygıyı gidermek içindir. Kasa bankosu genelde çıkışa doğru olması veya çıkışa yakın bir yerde olması avantajdır.

19 Ocak 2014 Pazar

GİYİM REYONU

       Şimdi biraz da genel den bahsedelim herhangi bir konuda değil. Mağazada her zaman bir yenilik yapmak gerekir. Mesela reyonların yerlerini değiştirmek üstte asılan bir ürün grubunu başka bir reyona veya alt sıraya dizmek öndeki modeli arkadaki ile değiştirmek. Dizme şeklini değiştirmek bunlar mağazanın olmaz sa olmazlarıdır. kesinlikle hafta da en az bir defa uygulanması gereken kurallardır. değişimin sebebi her gün yeni ürün gelmediğinden sürekli uğrayan müşteriler her zaman bir ürünü veya bir ürün grubunu her zaman aynı reyonda ve hiç kıpırdamamış halde gördüğü zaman bu ürün iyi değil veya kötüdür veya bu mağaza sürekli yeni ürün getirmiyor düşüncesine kapılır. müşterinin geneli böyle düşünmeye başladığı zaman sonradan durum değişirse dahi sürekli değişiklik yapılsa da eski müşterinin tekrar kazanılması uzun bir zaman alacaktır. onun için rutin yapılması elzemdir.      http://www.cicicee.com/

18 Ocak 2014 Cumartesi

İNDİRİM

                     Bazı şeyleri insan çok geç kabulleniyor veya geç anlıyor. demek istediğim şu; genel de bir sezon bitince o sezona ait ürünler kolilenip depoya kaldırılır. Mesela kışlık veye yazlık sezona ait ürünler sezon bitimine yakın toplanır. Ama bunun yerine zamanında gerekirse %50 indirim yapılarak elden çıkarılıp o sezona ait ürünlerin elden çıkarılıp temizlenmesi en mantıklısı olur buradaki mantık şudur hem eski sezona ait ürün elde kalmaz hemde bir ürünü koliye koyup altı ay bekletip tekrar çıkarmaktan sa zararına da olsa sezon sonunda elden çıkarılması ve o parayla yeni sezona ait ürün alınması daha uygun ve daha mantıklı olur.Tabii ben bunu biraz geç algıladım daha doğrusu alışımın altına ürün satmayı çok geç yani 6 yıl geçtikten sonra anlayıp kabullendim.

17 Ocak 2014 Cuma

MODA

                   Moda, trend veya adına her ne diyorsanız; bunu takip etmek lazım. Çünkü takip edilmezse piyasa veya etrafınızdaki diğer mağazalarla rekabet etme şansınız kalmaz. Mesela her sene bir şey çok satar bu; bazen bir yelek bazen bir şalvar bazen bir penye de olsa etek olur bazende bir üst olur o sene getireceğin ürünleri ona göre ayarlamak gerekir. Her sene bir renk veya bir desen moda olur onu takip edip bilmek gerek. Çünkü moda olan rengin pantolonu ,eteği üsttü her şeyi çıkıyor. mağazaya toptan ürün alındığında alınan pantolonların ve üstlerin ayrı ayrı yerden alınmasına rağmen BİRBİRİYLE UYUMLU olması gerekmektedir.Bazen kendi inandıklarımız dan moda anlamında diyorum vazgeçmemiz gerek her fikre açık olmak gerek. Mesela ben eskiden ürün alırken beyaz rengi çabuk kirlenir kim giyer diye fazla almıyordum ama tam tersi çıktı yazın en çok satan renk beyazdır.Bir örnek daha vermek gerekirse bayanların son zamanlarda tercih ettiği ve moda olan o naylon çizmeleri ben ayakkabıcı olsaydım asla bulundurmaz dım niye ? çünkü eskiden bizim Anadolu da onları ahır temizleme ve halen her yerde belediye çalışanlarının kanal ve kanalizasyon işlerinde giydikleri çizmenin birebir aynısı. Onun için ön yargılarımızdan kurtulup yeniliklere açık olmak gerek.  http://blog.pembeseker.com.tr/,  http://giyimmagaza.blogspot.com/

16 Ocak 2014 Perşembe

ESNAFLIK

                   ESNAFLIK; Gerçi bu tabiri artık çok fazla kimse kullanmıyor. Genel de iş sahibi, işletmeci,iş adamı( bu biraz ağır oldu) iş yeri sahibi gibi tanımlamalar kullanılır bankalarda veya sorulduğunda. Ama bunların kökeni esnaflık dır ve en kadim meslektir. genelde bu tanımlamaya(esnaflık) sahip olan biri çevresinde iyi biri diye bilinmeli çünkü belli bir süre sonra siz herkesi hatırlamayabilirsiniz ama müşteri bir iki defa uğramışsa seni tanır onun için çevrede (mağaza dışındaki zamanlarınızda) anormal veya abuk subuk davranışlarda bulunmamak gerekir.  yanlış hareketler adınızın yani mağaza adınızın (çünkü siz mağaza adınızla anılacaksınız semtinizde) kötüye çıkması demek buda taktir edersiniz iyi bir şey değildir.Onun için Mağazaya her çeşit insan geliyor ve her türden karakter sahibi insanları görüyorsunuz. Ağır başlı hareket etmeniz,ne yaptığınızı  iyi bilmeniz; işinizi ne kadar ciddiye aldığınızı gösterir.

15 Ocak 2014 Çarşamba

RESMİ İŞLEMLER

            Mağazanın tüm işleri bittikten sonra resmi işlemler için öncelikle düzgün ve size yardımcı olabilecek bir muhasebeci ile anlaşın ona vereceğiniz aylık ödemeyi anlaştıktan sonra sizden lazım olabilecek gerekli belgeler isteyecek ve ona vekalet verdikten sonra. sizin adınıza bütün resmi işlemleri o halledecektir. Muhasebeciye takriben 100 150 arası bir aylık ödeme yapacaksınız. iş yeri açma işlemleri için muhtemelen toplamda 500 lira civarında bir meblağ ödeyeceksiniz. vergi levhanız 2 gün içinde elinizde olur ve yazar kasa levhasını da aldıktan sonra artık resmi bir iş yerisiniz. İş yerinizin ismi kolay ama akılda kalıcı bir isim olmalı, biraz da marka isimlerini çağrıştıran bir isim olursa fena olmaz. Tabelanızın boyutu ne kadar büyükse o kadar çok tabela vergisi verirsiniz ama buna rağmen tabela uzaktan okunacak kadar büyük olmalı ve büyük harfler kullanılmalı ışıklı olması akşamları için avantajdır.

14 Ocak 2014 Salı

MAĞAZA

                Bütün işlemlerin kayıtlı olması lazım. Mesela günlük yapılan cironun ne kadarı kredi kartı satışı ne kadarı nakit satış bunların ayrı ayrı günlük olarak kayıt tutulması sizin ve gelecekte mağazanın nereden nereye kadar geldiğini gösteren bir grafik gibi olacaktır.Bunun ne anlam taşıdığını söyleyeyim mesela hangi ayda ne kadar iş yaptığınızı yılların aylarını karşılaştırma ve ayın hangi günlerinde işin yoğun veya düşük olduğu, aylık ciroyu yıllık ciroyu yılların karşılaştırması yüzdelik bazda her sene ne kadar büyüdüğünüzü gösteren bir kayıt olur elinizde. Bunun yanında satın almaları da kayıt altına alın bu önemlidir. çünkü bir ürünün alış fiyatı ve gene senelik ve aylık ne kadar satın alma yaptığınızı gösteren bir kayıtta sahip olacaksınız. Ama ilk başladığınız hangi ürüne daha çok ağırlık vereceğinizi bilmediğiniz için müşteri o ayda en çok neyi soruyor onun kaydını da not olarak o ayın altına iliştirirseniz bir sonraki sene için çok rahatlarsınız.

13 Ocak 2014 Pazartesi

MAĞAZANIN İÇİ

       Mağazanın içindeki ürünlerinin teşhir tarzı çok önemlidir. Mesela askıların üst tarafında raf olması ve bu raflarda üst giyim için mankenlerin dizilmesi ayrı bir görüntü verir ve ayrıca da ürünü müşterinin gözüne gözüne doğru yansıtır. En azından müşteri model seçiminde oradan faydalanır ve de güzel bir sergileme tarzıdır.   Bu işte ne kadar çok teşhir o kadar çok beğeni demektir. kazak ve diğer bazı ürünlerin raflarda katlanarak sergilenmesinden ziyade (bazı markalar öyle yapar bana doğru gelmiyor); asılmaları daha çok dikkat çeker.  Birde benim düştüğüm hataya kimsenin düşmesini istemem kar marjı daha önceden de söylediğim gibi düşük tutulması lazım daha sonra iş rayına oturduktan sonra kar marjı biraz düzeltilebilir. örnek vermek gerekirse 10 liraya alınan bir ürün önceleri 15 liraya verilip iş rayına oturduktan sonra buda en az bir yıl demek sonra 10 liraya alınan bir ürün 18 liraya satılır. tabi tek fiyat değil se indirim payını da eklemek gerek. @http://blog.pembeseker.com.tr

12 Ocak 2014 Pazar

DEVAM

           Önceki yazımızın devamını getirelim aslında müşteri memnuniyeti çok zor bir durumdur.Ama belli bir süreçten sonra daha kolay hale geliyor. mesela yabancı müşteri yabancıdan kastım rus ve diğer ülkelerden bahsediyorum satıcının onları rahat bırakmasını ister. kendileri gezip beğenirler ve satıcının sürekli peşlerinden dolaşmasından rahatsız olurlar.Ama aynı muameleyi yerli müşteriye yaptığınızda ilgilenmiyorsunuz diye kızıp çıkar. Bu nedenle aradaki bu ince ayrıntıyı bilmekte fayda vardır.Bu nedenle her nabza ayrı bir şerbet olayı vardır hani onu uygulamak gerek. her müşteri ayrı bir inceleme konusudur aslında :). belki size biraz şey geldi ama gerçekten ayrı bir dünya bazen hiç tanımadığınız kişiyle şakalaşıyorsunuz. Yeri geliyor espri yapmalısınız,yeri gelir çok ciddi olmalısınız,birde bunun ortası var. Aslında en mantıklısı müşteri ile ciddi olmak ve sizli bizli konuşmaya özen göstermek. çünkü bu kurumsal firma görüntüsü verir müşteriye.